Milliyet’ten Cem Kılıç bugünkü köşe yazısında, raporda yer verilen sonuçları değerlendirdi.
İşte o yazı:
KÜRESEL UÇURUM KAPANMIYOR
Geçen yıla kıyasla, raporda ölçülen dört boyutta cinsiyet eşitliğine ulaşma yönünde çok az ilerleme kaydedilmiş olduğu görünüyor. Raporda yer alan verilere göre, bu yıl endekste yer alan 146 ülkenin tamamında Küresel Cinsiyet Uçurumu yüzde 68,5 oranında kapanmış. Mevcut ilerleme hızı dikkate alındığında, tam eşitliğe ulaşmak 134 yıl sürecek, yani ancak 2158 yılında gerçekleşebilecek. Bu da yaklaşık beş nesil sonrası anlamına geliyor.
NASIL HESAPLANIYOR?
Bu yıl 146 ülkenin cinsiyet eşitliğindeki ilerlemeye göre sıralandığı Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde, ekonomik katılım ve fırsatlara erişim, eğitimde başarı, sağlık ve hayatta kalma ile siyasal katılım ve güçlenme olmak üzere dört tematik boyut bulunuyor.
İlk olarak sağlık ve hayatta kalma, cinsiyet uçurumunun yüzde 96 ile en iyi durumda olduğu boyut. Bunu, yüzde 94,9 ile eğitimde başarı uçurumu ve yüzde 60,5 ile ekonomik katılım ve fırsatlara erişim uçurumu takip ediyor. En geride ise siyasi katılım ve güçlenme farkının (yüzde 22,5) olduğu görülüyor.
Her ne kadar raporun yayınlanmaya başladığı 2006’dan bu yana siyasi güçlenme kadınlar için farkın en fazla kapandığı alan olsa da 2024 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, kadınlar ve erkekler arasındaki en büyük farklılık hala siyasi katılımda. Küresel Toplumsal Cinsiyet Endeksi’nde 2006’dan beri sürekli olarak kapsanan 101 ülke genelinde bu fark 8,3 yüzde puanı kapanmış. Bu anlamda, parlamentodaki kadın oranının 2006 yılından bu yana neredeyse kesintisiz bir şekilde olumlu gidişat gösterdiğini söylemek mümkün.
Raporda yer alan verilere göre, eğitimde eşitliğe ulaşmak için 20 yıl, ekonomik eşitliğe ulaşmak için 152 yıl, siyasi katılım ve güçlenme farkını kapatmak içinse 169 yıl daha gerekiyor. Bununla birlikte, en az farkın söz konusu olduğu sağlık ve hayatta kalma alanındaki cinsiyet uçurumunun ne zaman kapanacağı belirsizliğini koruyor.
İŞGÜCÜNDE KADIN TEMSİLİ
Farkın en büyük olduğu boyut aynı zamanda ilerlemenin de en önemli olduğu boyut. Bu bakımdan, raporun 2024 baskısında yer alan ülkelerde kadınların parlamento ve bakanlık pozisyonlarında temsilinin ilerlediği görülüyor. Ayrıca, ekonomik katılım ve fırsatlara erişimde de profesyonel ve teknik çalışanlar içindeki temsilin yanı sıra işgücüne katılımda da eşitliğin arttığı ortaya konmuş. Yasa yapıcılar, üst düzey yetkililer ve yöneticiler içinse genel eşitlikte bir düşüş olduğunu söylemek mümkün.
CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE İLK 10
Raporda, cinsiyet eşitliğinin en yüksek olduğu ilk 10 ülkenin çoğunluğunun (ilk 10 içinde 7 ülkenin) Avrupa ülkeleri olduğu görülüyor. Bu bakımdan, İrlanda ve İspanya bu yıl yeniden ilk 10’a girmiş durumda.
İzlanda 15. kez birinci sıraya yerleşmiş ve yüzde 93,5 ile cinsiyetler arasındaki farkı yüzde 90’ın üzerinde kapatan tek ülke olmuş. İzlanda, üç yıl hariç tüm yıllarda birinci sırada yer almasına rağmen, 2006’dan bu yana yüzde 78,1’den yüzde 93,52’ye çıkarak önemli bir ilerleme kaydetmiş.
İskandinav ülkeleri ilk beşin dördünü oluşturuyor. Finlandiya ikinci (yüzde 87,5), Norveç üçüncü (yüzde 87,5) ve İsveç aradaki farkın yüzde 81,6’sını kapatarak beşinci sırada yer alıyor. Bununla birlikte, ilk 10 içindeki diğer Avrupa ülkeleri ise şu şekilde: Almanya (yedinci sıra), İrlanda (dokuzuncu sıra) ve İspanya (onuncu sıra).
Avrupa dışında en yüksek performans gösteren ülke olan Yeni Zelanda, aradaki farkın yüzde 83,5’ini kapatarak dördüncü sırada yer alırken, Nikaragua altıncı ve Namibya sekizinci sırada yer alıyor.
Diğer taraftan gerek İspanya gerekse İrlanda, ilk 10’a geri dönmüş durumda. İspanya, aradaki farkın yüzde 79,7’sini kapatarak bugüne kadarki en yüksek cinsiyet eşitliği puanını elde etmiş.
patronlardunyasi.com